Süt Kardeşler, yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in yaptığı, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Gulyabani isimli romanından uyarlanan, 1976 yılı yapımı bir Türk filmidir. Yıllardır kimsenin sahip olamadığı konağın sahibi Melek hanım, sütoğlu Şaban sanıp da Şaban’ın arkadaşı Ramazan’ı eve alır. Fakat sinirli abisi Hüsamettin’e Ramazan’ı damadı Bayram olarak tanıtır. Konağa gerçek Şaban ve gerçek Bayram’ın gelmesiyle işler karışır. Bayram'ın kardeşi Bihter'e aşık olan Şaban onun peşinde dolanır. Bayram'ın babasının eve Gulyabani adında bir canavar sokmasıyla işler iyice karışır. Olayı çözen Şaban, damat Bayram, ve emir eri olan Ramazan madalya alır.

1976 yapımı Süt Kardeşler; Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ‘Gulyabani’ adlı eserinden uyarlanan, geleneksel halk temaşasından yararlanan bir güldürü filmidir. Ertem Eğilmez, toplumdaki batıl inançları yermek adına komedi ve mizah ögelerine başvurarak başarılı bir absürt komediye imza atar. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın cin, peri, gulyabani gibi batıl inançlarla saf ve namuslu insanların nasıl kandırıldığını anlatan eseri Gulyabani’nin serbest bir uyarlaması olarak düşünebileceğimiz Süt Kardeşler; eğlenceli ve oldukça komik bir film olsa da bugünden bakıldığında taşlama özelliğine sahip olduğu da görünecektir.

Oldukça komik diyaloglarıyla süresi boyunca kahkaha tufanı yaşatan Süt Kardeşler, Osmanlı döneminin son zamanlarına tekabül eden bir tarihte iki bahriyeli arkadaşın başından geçen olayları konu alıyor. Şaban (Kemal Sunal) ve Ramazan (Halit Akçatepe) askerliklerini beraber yapan iki arkadaştır. İzne çıkacakları esnalarda süt annesi Melek Hanım’dan (Adile Naşit) yıllar sonra bir mektup alan Şaban, okuma yazma bilmediği için mektubu Ramazan’a okutur. Mektubun içinde Şaban’ın süt kardeşi Afife’nin (Jale Altuğ) fotoğrafını gören Ramazan, o anda Afife’ye aşık olur ve bu izinde Şaban’ın yerine geçerek Melek Hanım’ın konağına gitmek ister. Şaban arkadaşının bu isteğini geri çeviremez ve Ramazan konağa gider.

Melek Hanım, Ramazan’ı görünce çok sevinir ve süt oğlu sanıp konağa alır. Süt kardeşleri kaynaştırmak isteyen Melek, birbirlerine sarılmalarını ister. Ama o sırada Melek’in abisi kumandan Hüsamettin (Şener Şen) uzun zaman sonra ilk defa konağa gelir ve Melek abisinin korkusundan Ramazan’ı damadı Bayram olarak tanıtır. Fakat konağa gerçek Bayram ve Şaban’ın gelmesiyle işler iyice karışır. Çünkü Melek Hanım bu sefer Bayram’ı sütoğlu Şaban olarak tanıtmak zorunda kalmıştır. Bayram’ın babası Kerami Bey (Ali Şen) ise borçlarından kurtulmak ve Melek Hanım’ı delirtip konağa konmak için, evin kahyasını her gece Gulyabani kılığına sokup, Melek Hanım’a musallat eder. Gulyabaninin görüldüğü her gece konak ayağa kalkar ve nihayetinde tavan arasında saklanan Şaban da Hüsamettin’e yakalanır. Böylece Şaban da emir eri Ramazan olur. Artık konakta işler iyice içinden çıkılmaz bir hal almıştır.

Filmde, Şaban ve Ramazan’ın kimliklerini değiştirip, Ramazan’ın süt oğlan olması, bir halk temaşası olan Karagöz ve Hacivat gölge oyunlarında karşımıza çıkan kimlik değiştirme olgusuna göndermedir. Yine aynı şekilde, okuma yazma bilmeyen, saf ve sakar süt oğlan Şaban’ın, kumandan Hüsamettin ile yaşadığı atışmalar Karagöz ve Hacivat ikilisi gibi bolca beslenir güldürü ögelerinden.

Sahneler çoğunlukla tek mekanda geçmesine rağmen anlatımdaki akıcılık filmi de akıcı hale getirir. Filmdeki erkek karakterlerin hepsi toplumca idealleştirilen genel erkek profilinden uzak grotesk tiplemelerdir. Eğilmez böylelikle; dönemin sert ve maço ideal erkek tanımından uzaklaşarak aslında bu tanımların altının ne denli boş olduğu vurgusunu yapar. Zira, Melek’in ağabeyi olan kumandan Hüsamettin, üzerindeki üniformadaki madalyalara ilk bakıldığında otorite ve statü sahibi gibi görünse de filmin ilerleyen dakikalarında aslında gulyabaniden korkan, kendi kurduğu tuzağa kendi düşen ve olaylara çabuk kanan sakar bir profile dönüşerek ideal erkek formunu yıkar.

Özetle; Şener Şen, Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Hale Soygazi, Adile Naşit ve Ayşen Gruda’dan oluşan yıldızlar geçidi kadrosuyla bir Yeşilçam klasiği olan Süt Kardeşler; tekrar tekrar izlense de güncelliğinden hiçbir şey yitirmeyecek, güldürdükçe düşündürecek, düşündürdükçe güldürecek ama en nihayetinde midemizde kelebeklerin uçuşmasına sebebiyet verecek güzeller güzeli bir film. Yoksa siz hala izlemediniz mi!